Evrâd-I Serife-i-Kadirîyye Şerhi Ve Tercümesi

By | 26 Haziran 2015

evrad-i-serife-i-kadiriyye-serhi-ve-tercumesi    EVRÂD; lügatte VIRD’in cem’i (Çoğulu) olup, VİRD’ler yani her zaman tekrar edilen ve belirli zamanlarda okunması vazife bilinen dualar anlamına gelmektedir. Biz, buna dil alışkanlığı veya daima dilde bulunması, daima tekrarlanması gerekli hayırlı ve faydalı sözler de diyebiliriz. Kaldı ki, ev- râd-ı şeriflerin çoğu Kur’an-ı kerimden âyetler, Hadis-i şerifler ve salâtü selâm ile süslenmiştir. Tarikat-i aliyyenin pirân-ı izâmı veya daha sonra gelen meşâyih-i kirâmı tarafından tertip olunmuş ayrı ayrı evrâd-ı şerifesi vardır.
Kadiri evrâd-ı şerifinin, başından ALLAHÜMMEC’AL EFDALE SALÂVATÎKE ibaresine kadar olan kısmı, MÜZEKKÎN NÜFUS müellifi Eşref zade Şeyh Abdullah Rûmi kad- desallahu sırrah-ul-Kayyumi hazretlerinin, muhterem mürşitleri, Pir sultan Abdülkadir-i Geylâni kuddise sırruh efendimizin torunu Şeyh Seyyid Hüseyin-il Hamavi kuddise sırruh tarafından, mütebakisi Gavs-ül-â’zam hazretlerince tertip buyurulmuş olup Kadiri dergâhlarında mübarek gecelerde zikrullaha başlanılmadan okunduğu gibi, müritlere de sabah namazlarından sonra veya günün diğer münasip bir zamanında muntazaman okunması telkin ve talim olunmuştur.
Mânası ve medlûlu bilinmeden okunacak herhangi bir dua ile, bilerek ve anlayarak okunan dua arasında, kabule karin olması bakımından elbette büyük farklar olacağını göz önünde bulundurarak, Kadir-i evrâd-ı şerifesinin metnini verdikten sonra, öz ve özet halinde şerhini ve açıklamasını yapmayı da maksada uygun ve faydalı bulduk.
Bu kısa izahattan sonra, şimdi açıklamalara başlayabiliriz:
E’ÛZÜ BİLLÂHI’MIN-EŞ-ŞEYTAN-IR-RACIYM
Rahmet-i İlâhiden kovulmuş olan şeytanın şerrinden, Allahu teâlânm hıfz-u himayesine sığınırım.
BİSMİLLAH-1R-RAHMAN-İR-RAHÎYM
Rahman ve Rahiym olan Allahu Azim-üş-şânm ismiyle baslarım
‘ EL-HAMDÜ-LİLLAH RABBİL-ÂLEMİYN
Bütün hamd ve senâlar, o Allahu teâlâya mahsus ve münhasırdır ki, âlemlerin Rabbi, mürebbisi ve mâlikidir.
ER-R AHMAN-İR-R AHİ YM
Dünya hayatında – Ayırd etmeksizin – bütün yarattıklarına nimetlerini ihsanlarını ve merhametini esirgemez. Âhi- rette ise, yalnız mü’min kullarına rahmet ve merhamet eyler.
MÂLİKİ YEVM-ÎD-DİN
Hesap ve ceza gününün hâkimidir.
İYYÂKE NA’BÜDÜ VE ÎYYÂKE NESTA’İYN
Ancak sana ibadet ederiz ve ancak senden yardım dileriz.
IHDİNAS-SIRAT-EL – MÜSTAKİM SIRAT-ELLEZİYNE EN’AMTE ALEYHİM
Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna hidayet et..
GAYR-İL MAGDUBİ ALEYHİM VE LED-DÂLLİYN
Gazabına uğrayanların ve sapıkların yollarına değil.. (Amin.)
(Evrâd-ı şerifenin bundan sonra gelen kısmı, Ahzâb sûre-i celilesinin 56. âyet-i kerimesidir.)
İNNALLAHE VE MELÂ’İKETEHU YU S ALLÛNE A- LEN-NEBİY YÂ EYYÜHELLEZİYNE ÂMENÛ SAL- LÜ ALEYHİ VE SELLİMU TESLİMÂ
Muhakkak ki, Allahu teâlâ ve melekleri Nebiyyi zişâna salât ederler. Ey iymân edenler! Siz de ona salât ve selâm edin.
(Bilindiği gibi, SALÂT’ın iki mânası vardır. Birisi namazdır ve diğeri Peygambere duadır, ki bu duaya TASLİYE denilir. Salât, Allahu teâlâ tarafından olursa; Hakkın rahmet ve in’amı, meleklerin istiğfarı ve Resûl-ü zişânın medh-ü senâsı demek olur. Selâm ise, ayıplardan ve âfetlerden beri olmaktır. Birbirimize karşı alıp verdiğimiz selâm da, bu mânada bir duadır. Fahr-i âlem sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz hazretleri, bir Hadis-i şeriflerinde: (BENİ BİR KERRE TASLİYE EDENİ, ALLAHU ÂZİM-ÜŞ-ŞAN ON KERRE TASLİYE EDER,) buyurmuş olduklarından, diğer bütün evrâd-ı şeriflerde olduğu gibi, Kadiri evrâd-ı şerifinde de salât ve selâma, geniş bir yer verilmiştir.)
ALLAHÜMME SALLİ VE SELLİM VE BÂRİK ALÂ SEYYİDİNÂ MUHAMMEDİN VE ALÂ ÂLİHİ VE SAHBİHİ ECMA’IYN
(Aşağıda mânaları açıklanmıştır.)
Evrâd-ı şerifenin bu kısmı da, Saffât sûre-i celilesinin 180 -181 ve 182. âyet-i kerimeleridir ki, her duadan sonra okunmaktadır. Zira, bir Hadis-i şerifte: «Kim, âhirette kilelerle ölçülecek sevap isterse, her mecliste son sözü SÜBHANE RABBİKE RÂBBİL İZZETÎ AMMA YASIFUN VE SELÂMÜN ALEL MÜRSELİYN VEL-HAMDÜ LİLEAHÎ RAB- RİL-ÂLEM1YN olsun» buyurulmuştur. Bu âyet-i kerimenin meal-i münifi de şöyledir:
Rabbin, Rabbil-izzeti celle şâne, onların bütün isnatlarından münezzehtir. Gönderilen bütün peygamberlere selâm ve âlemlerin Rabbi olan Allahu teâlâya hamd olsun.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYKE YÂ RESÛLALLAH
Salâtm mânasını yukarıda açıklamıştık. Bu izahatımıza göre mâna vermsk gerekirse: (Allahu teâlâmn rahmet ve in’- amı, bereket ve ihsanı selâm ve senası senin üzerine olsun ve seni bütün âfetlerden selâmette bulundursun ey Allahın Resulü..) demek olur. Resûlün de, üç mânası vardır:

1) Elçi
2) Allahu teâlâ tarafından kitap ile gönderilen peygamberler
3) Peygamber-i zişân efendimiz. Burada, her üç mâna da kastedilmekle beraber, daha ziyade üçüncü mânayı kasd ve kabul etmek lâzımdır. (Aşağıda salât ve selâm tekrar edildikçe, buna göre mâna verilmelidir.)
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYKE YÂ HABİBALLAH
Habiballah, Peygamber efendimizin mübarek isimlerindendir. Habip, sevgili demektir. Buna göre (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allahın sevgilisi..) denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYKE YÂ HALİLAL-LAH
Halil, sadık dost demektir. Allahu teâlâmn en sadık dostu olarak peygamber efendimiz Halilallah diye de anılmaktadır. Bu isim, aynı zamanda efendimizin muhterem dedeleri İbrahim Peygamber aleyhisselâma da verilmiştir. Buna göre: (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allahın sadık dostu..) denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYKE YÂ NEBİYYALLAH
Nebi, bilindiği gibi Allahu teâlâ tarafından kullara ahkâmı tebliğ eden zât-ı şerif demektir. Resûl ile arada şu fark vardır. Nebiler, kitap sahibi olmayabilirler. Oysa, Resûl kitap sahibi bulunanlara mahsustur. Buna göre : (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allahın Nebisi..) denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYKE YÂ SAFİYYALLAH
Safi, pâk ve temiz mânasına gelir. Peygamber efendimizin mübarek isimlerinden olduğu gibi Âdem aleyhisselâmm da isimlerindendir. Buna göre: (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allahın pâk ve temiz kulu..) denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYKE YÂ HAYRE HAL- KİLLAH
Hayr’m mânası açıktır ve herkes tarafından bilinmektedir. Halkillah, Allahu teâlânm yarattığı bütün mahlûkat-ı ilâhiyyedir. Peygamber efendimiz âlemlere rahmet olarak gönderilmiş, âdemoğullarmın efendisi ve bütün yaratılmışların en üstünü bulunduğundan elbette mahlûkat-ı ilâhiyyenin en hayırlısıdır. Buna göre: (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allahu teâlânm yarattıklarının en hayırlısı..) denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYKE YÂ NURE AR- ŞÎLLAH
Arş-ı İlâhi, nûr-u Muhammedi’den yaratılmış bulunduğundan Peygamber efendimiz elbette arşın nurudur. Buna göre: (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allahın arşının nuru..) denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYKE YÂ EMİN E VAHYİLLAH
Peygamber efendimiz, Hak teâlâ tarafından kendilerine vahyolunanların hepsini, aynen ve tamamen ümmetine tebliğ ve talim buyurmuş olduklarından vahyin emini mânasına «Emin-e vahyillah» olarak tavsif olunmuşlardır. Kaldı ki, risâlet ve nübüvvetlerinden önce de kendilerine MUHAM- MED-ÜL EMİN lâkabı verilmiş olduğu tarihi kaynaklardan anlaşılmaktadır. Buna göre (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey vahy-i İlâhinin emini..) denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYKE YÂ MEN ZEY- YENEHULLAH
Zeyyenehullah, Allahu teâlânm ziynetlendirdiği, süslediği demektir. Gerçekten, Peygamber efendimiz Hak celle ve âlâ hazretleri tarafından mânen ve maddeten, zâhiren ve bâtınen hiç bir kula nasip ve müyesser olmayan üstün meziyetler ve mümtaz hasletlerle süslenmiştir. Buna göre: (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allalıın ziynetlendirdiği..) denilmek istenilmiştir.