Evrâd-I Serife-i-Kadirîyye Şerhi Ve Tercümesi – 2

By | 26 Temmuz 2015

evrad-i-serife-i-kadiriyye-serhi-ve-tercumesi-2   ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYHE YÂ MEN SER- REFEHULLAH
Şerrefehullah, Allahu teâlânm şereflendirdiği demektir. Gerçekten, Peygamber efendimiz hiç bir Resûl ve Nebiye nasip olmamış şereflerle müşerref kılınmıştır. Buna göre: (Sa- lât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allahın şereflendirdiği..)
denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYHE YÂ MEN KER- REMEHULLAH
Kerremehullah, Allahu teâlânm ululaştırdığı, hürmet ve tâzim ettiği demektir. Gerçekten, Hak teâlâ Peygamber efendimizi tekrimat-ı sübhaniyesine mazhar kılmış ve kendisine hiç bir peygamberine göstermediği tâzimi göstermiştir. Buna göre: (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allahın ululaş- tırdığı, tekrim ve tâzim ettiği..) denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYHE YÂ MEN AZZE- MEHULLAH
Azzemehullah, Allahu teâlânm büyülttüğü ve yücelttiği demektir. Gerçekten, Hak teâlâ Peygamber efendimizi bütün peygamberleri arasında büyültmüş ve yüceltmiştir. Buna göre: (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allahın büyülttüğü ve yücelttiği..) denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYHE YÂ MEN ALLE- MEHFLLAH
Allemehullah, Allahu teâlânm talim buyurduğu, öğrettiği demektir. Gerçekten, Hak teâlâ Peygamber efendimizi ilm-i îedün ile, zâhir ve bâtın ilimleriyle, evveliyn ve âhiriyn ilimleriyle talim buyurmuştur. Buna göre: (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allahın ilm-i ezelisini talim buyurduğu..) denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYHE YÂ SEYYİD-EL- MÜRSELÎYN
Seyyid, efendi demektir. Mürseliyn de, Âdem aleyhüsselâmdan itibaren Resûl-ü zişân efendimize kadar gönderilen Peygamberân-ı izâm hazeratma denilir. Buna göre: (Salât ve
selâm senin üzerine olsun, ey bütün peygamberlerin efendisi)
denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYKE YÂ İMAM-EL- MÜTTEKİYN
İmamın mânası bellidir. Müttekiyn ise, günahlardan ve bütün şüpheli hal ve hareketlerden sakınanlar, tekva ehli olanlar demektir. Buna göre: (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey tekva ehlinin imamı, önderi ve rehberi..) denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYKE YÂ HÂTEM-EN- NEBİYYİN
Hâtem, sonuncu demektir. Nebiyyin de Nebiler mânasına gelir. Gerçekten Kur’an-ı kerimde Ahzâb sûre-i celilesinin 40. âyet-i kerimesinde (VE LÂKİN RESÛLULLAH-1 VE HÂ- TEM-EN-NEBİYYÎN — Lâkin o, Allahın peygamberi ve peygamberlerin de sonuncusudur,) buyurulmuştur. Buna göre: (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey Allahın son peygamberi..) dsnilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYKE YÂ RAHMETEN LİL-ÂLEMİYN
Rahmeten lil-âlemiyn, âlemlere rahmet olan demektir. Gerçekten, Kur’an-ı kerimde Enbiyâ sûre-i celilesinin 107. âyet-i kerimesinde (VE MÂ ERSELNÂKE İLLÂ RAHMETEN LİL-ÂLEMİYN — Biz, seni ancak âlemlere rahmet olmak üzere gönderdik,) buyurulmaktadır. Buna göre: (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey âlemlere rahmet olarak gönderilen…) denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ ALEYKE YÂ ŞEFİ-AL- MÜZNİBİYN
Şefi, şefaat edici demektir. Müznibiyn ise günahkârlar anlamına gelir. Gerçekten, Peygamber efendimize Hak teâlâ şefaat hakkı bahş ve ihsan buyurmuştur. Mahşer gününde, bütün peygamberlerin dizleri üzerine çökerek, nefsleri kaygu- suna düştükleri esnada, Resûl-ü zişân efendimiz Allahu azim- üş-şân katında günahkâr ümmetine şefaatçi olacaktır ve bu şefaatleri de haktır. Buna göre: (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey günahkârların şefaatçisi..) denilmek istenilmiştir.
ES-SALÂTÜ VES-SELÂMÜ RABBİL-ÂLEMİYN
Resûl ve Rabbil-âlemiyn kelimelerinin mânaları yukarıda açıklanmıştı. Buna göre: (Salât ve selâm senin üzerine olsun, ey âlemlerin Rabbinin Resûlü..) denilmek istenilmiştir.
SALÂVATULLAHİ VE MELÂ’İKETİHİ YE ENBİYÂ’- İHİ VE HAMELE’T-İ ARŞİHİ VE CEMİ-İ HALKIHİ ALÂ SEYYİDİNÂ MUHAMMEDİN VE ÂLİHÎ VE SAHBÎHİ EC- MA’ÎYN
Allahu teâlânm fazl-ü ihsanı, meleklerinin, Nebilerinin, arşı taşıyanların ve bütün yaratılmışların tâzimat ve salâvatı efendimiz Hz. Muhammed aleyhisselâm ile âlinin, evlâdının, ezvacmm, ashabının üzerlerine olsun.
ALLAHÜMME S ALLÍ ALÂ SEYYİDİNÂ MUHAMME- DİN ABDİKE VE HABİBİKE VE REStJLİK-EN-NEBİYYİL- ÜMMİYİ VE ALÂ ÂLİHÎ VE SAHBİHİ VE SELLİM
Allahım! Senin kulun, peygamberin, sevgilin ve ümmi olarak yarattığın Nebiyyi âlimin olan efendimiz Hz. Muhammed aleyhisselâm ile âline, evlâdına, ezvacma ve ashabına sonsuz ihsanların ve senâlarmla, rahmet ve in’amlarmla tâzim buyur.
ALLAHÜMME SALLİ ALÂ SEYYİDİNÂ MUHAMME- DİN İN-NEBİY Y İL-MELİHİ SAHİB-İL MAKAM-İL Â’LÂ VEL-LİSAN-İL FASİH
Allahım! Efendimiz Hz. Muhammed aleyhisselâma sonsuz ihsanlarınla, senâlarmla, rahmet ve in’amlarmla tâzim buyur ki, o senin mânen ve maddeten, zâhiren ve bâtmen güzellerin güzeli olarak yarattığın, Makam-ı Mahmud gibi yüce makamlar bahşettiğin, fasih lisan ile emirlerini ve nehiylerini tebliğ ettirdiğin Nebiyyi kerimindir.
ALLAHÜMMEC’AL EFDALE SALÂVATİKE EBEDEN
Allahım! Sonsuz ihsan ve senâlarmın, rahmet ve in’anılarının en üstününü ve ebedisini
VE ENMÂ BEREKÂTİKE SERMEDEN
Hayır ve bereketlerinin, ezelden ebede kadar daima artanını
ALEYKE YÂ RESÛLE
VE EZKÂ TAH1YYÂTİKE FADLEN VE ADEDEN
Tahiyyatımn sayı ve fazilet bakımlarından en pâk ve arınmışını
ALÂ EŞREF-İL HALÂ’İK-İL İN SAN İ Y YETİ
İnsan olarak yaratılmışların en şereflisi
VE MECMÂ-İL HAKAYIK-İL İYMANİYYETİ
îymân hakikatlerinin makarrı ve menba’ı
VE TÛR-İT-TECELLİ Y AT-İL-İHS AN i Y YETİ
İhsanlarının ve gaip nurlarının tecellilerinin Tûr’u
VE MEHBİT-İL ESRAR-İR-R AHMANİ Y YETİ
Rahmani sırlarının nüzul ve hübut mahalli
VE ARÛS-İL ME MLEKET-İR-R ABB AN i Y YETİ
Harem saray-ı vahdetinin mahrem-i esrarı
VE VASITATİ IKDİN-NEBİ YY İN
Bütün Nebilerinin ahd ve misaklarmın vasıtası
VE MUKADDİM-i CEYŞ-İL MÜRSELİYN
Resuller ordusunun önderi ve öncüsü
VE KA İD-İ REKB-İL ENBİYÂ-İL-MÜKERREMİYN
Mükerrem kıldığın bütün Nebilerinin yedicisi ve sürücüsü
VE EFDAL-İL-HALKİ ECMA’IYN
Bütün yaratılmışların en üstünü
HÂMİL-İ LİVÂİL-İZZİL-Â’LÂ
Livâ-i izzetin olan Livâ-i hamdin sahibi
VE MÂLİKİ EZİMME’T-İL MECD-İL ESNÂ
Azamet ve kerem dizgininin mâliki ve mutasarrıfı
ŞAHİD İ ESRAR-İL EZEL
Ezel sırlarının şahidi
VE MÜŞAHİD İ ENVÂR-İ SEVÂBIK-İL-ÜVELİ
Bütün âlemler yok iken, ilmullahta mevcut olan nurların müşahidi
VE TERCEMAN-I LİSAN-İL KIDEM
Kelâm-ı kadimin olan Kur’an-ı azim-ül-bürhanm tercümanı
VE MENBÂ’İL İLMİ VEL-HİLMİ VEL-HİKEM
İlinin, hilmin ve hikmetlerin kaynağı
MAZHAR-I SIRBLL-CUD-İL CÜZ’İYYİ VEL-KÜLUYYİ
Dünyada kullarına bahşettiğin cüz’i nimet ve ihsanlarınla, âhirette ihsan ve inayet buyuracağın külli nimetlerinin tamamına ait sırların açıklayıcısı,
VE İNSAN İ AYN-İL VÜCUD-İL ULVİYYİ VES-SÜF- LİYYİ
Ulvi veya süfli insan vücudunun göz bebeği (Bilindiği gibi, göz bebeği görmek için zâhiri sebeptir. Görmek, onunla mümkün olur. Gözün sırrı, süsü ve faydası odur. Onunla bütün yararlara vasıl olunur. Göz bebeği olmazsa, birçok büyük menfaatler ve faydalar ele geçirilemez. Oysa, aleyhissalâtü vesselam efendimiz, ulvi veya süfli bütün mevcudatın, iki cihanda nimetlendiği ve faydalandığı göz bebeğinden elbette daha kıymetlidir.)
RUH-İ CESED-İL KEVNEYN
Dünya ve ukbanm veya gayıp âlemi ile şuhut âleminin cesetlerinin ruhu (Dünya ve âhiret ehlinin cesetlerinin ruhu)
VE AYN-İ HAYAT-İD-DÂREYN
Dünya ve âhiret hayatının (iki cihanın) gözü
EL-MÜTEHAKKİKİ Bİ-Â’LÂ RÜTEB-İL UBUDİYYETİ
Kulluk rütbesinin en yüksek ve en yüce derecelerinin gerçekleştiricisi (Kulluğun ne büyük bir rütbe olduğunun öğreticisi)
VEL-MÜTEHALLİK-İ Bİ-AHLÂK-İL MAKAMAT-IL İSTİFÂ’İYYETİ
Seçtiğin ve beğendiğin en güzel ahlâk makamları ile ah- lâklanmış olan
EL-HALİL-İL Â ZAM
En büyük ve sadık dostun
VEL-HABİB-İL EKREM
Tekrim buyurduğun sevgilin
SEYYİDİNÂ MUHAMMED BİN ABDİLLAH BİN AB- DİLMUTTALİP
Efendimiz Abdülmuttalip oğlu Abdullah oğlu Hz. Mu- hammed aleyhisselâm ile
VE ALÂ SÂİR-İL ENBİYA-İ VEL-MÜRSELÎYN
Ve gönderdiğin diğer Nebilere
VE ALÂ MELÂ’İKETİK-EL MUKARREBİYN
Ve sana yakın olan meleklerine
VE ALÂ ÎBADİLLAH-İS-SALIHİYN
Ve bütün salih kullarına
MİN EHL-İS SEMAVAT-İ VE EHL-İL ARADİYN
Göklerde ve yerlerde bulunanların hepsine
KÜLLEMÂ ZEKEREK-EZ-ZAKİRÜN
Bütün zâkirler zikrettikleri müddetçe
VE GAFELE AN ZİKRİK-EL-GAFİLÛN
Ve senin zikrinden gafil olanların da gafletleri müddetince
VE SELLİM VE RADİYALLAHU AN ASHAB-Î RE- SÜLİLLAH-Î ECMA’İYN
Ve Resûl-ü zişânmm ashabına da saadet ve selâmet ihsan buyur ve onların hepsinden razı ol yâ Rabbi!