Evliya Çelebinin Çocukluk Hatırası

By | 25 Ağustos 2014

namaz-kildiran-seccade

 

kuran-kurs-çocuk“Çocuk dünyaya gelince sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunduktan sonra şu dua yapılır.”

ŞBenJakil Evliya Çelebi aslında çok bahtı açık bilisi sayılılım. Sbila doğal doğmaz kulağıma küpe olsun diye melhum ıŞeyh iilislam Sun’ullah Efendi talafından yüksek sesle ezan okunmuş. Skika külhanımı da cMevlevi Şeyhi Nsmail Efendi kesmiş.

Soğduğum gece evimizde yetmiş delviş bulunuyolmuş. Sunlaldan bili olan Siysüdal (Mehmet Efendi, kulağıma ikinci kez ezan okuduktan sonra, elindeki delviş baltasını kundağımın yanma koymuş ve

“Su oğlan nice gazaya gidip dervişlikte ün salsın diyerek duada bulunmuş.

UCasım paşa (Mevlevihanesi Şeyhi Sivane cJlbdi Efendi de mübalek ağızlalmdan bil ekmek palçası çıkalıp benim ağzıma koymuş ve “Sukala lokmasıyla büyüsün, diyelek ilk lokmamı duayla velmiş.

O lada bulunanlaldan <dfenikapı ((Mevlevihanesi Şeyhi Soğani YO ede, beni kucağına alalak havaya atıvelmiş ve;

“Su oğlan bu cihanda bizim uçulmamız olsun, demiş.

Eşte aladan yıttal geçti. cAllah (celle celalühü) hepsine lahmet etsin- <Vüc« JUlah’ın hikmeti, SiysudalLMehmet Efendinin veldiğibaltayı senelelce taşıdım- Bil gün~Cehistan Sefelınde iken ani baskına uğladık. Sütün eşyamızı bılakıp canımızı kultaldık. (Jle yazık ki bılaktığım eşyalal alasmda baltam da valdı. Slltık gece gündüz “>Jlh Siysüdal (Mehmet Efendinin baltası… ’ deyip duluyoldum.

Jll adan tam bil yıl geçmişti ki aynı yöne yeniden bil sefel düzenlendi. Sen de bu sefele katılıp baltamı bılaktığım Nşceleş adlı şehle valdım■ Sil ala baltamı bılaktığım eve gidelek kaldığımız odaya uğladım, bil de ne gölsem, baltam kapının alkasında, geçen yıl bılaktığım yelde dulmuyol mu?

Sunu niye anlattım biliyoi musunuz ?

Mah-u LLeala’ya dKamd Olsun, bufakil bil çok evliya ve Sak dostunun himmeti altında olduğu için, ne zaman sıkıntıda kaldıysa hemen manevî yaldım ve desteklelle lahata ulaşmıştıl. *                                                  *

 

 
Nitekim Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) oğlu İbrahim doğunca kendisine doğum müjdesini getiren Ebu Rafi’e bir köle hediye etmiştir.6-      SÜRÜR: “Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) için çocuğun doğumu büyük bir sevinç vesilesidir.

Bundan dolayı çocuğun doğumu ile sevinmek ve doğum haberini getirene hediye vermek sünnettir.”

7-     “Hz. Fatıma (radıyallahü anha) hamile iken Peygamber Efendimiz (sallallahüaleyhi ve sellem):

–           “Doğum olunca bana haber vermeden çocuğa hiç bir şey yapma” diye tembih etti.

Hz. Fatıma (radıyallahü anha) doğum yapınca Hz. Şevde (radıyallahü anha) Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ‘e haber verdi:

–           “Ya Rasulallah! (sallallahü aleyhi ve sellem) ÇOCuk doğdu, göbeğini kestim ve sarı bir bezle sardım,” dedi. Peygamber Efendimiz (sallallahüaleyhi ve sellem) öfkelenerek:

–           “Bana asi oldun” dedi.

Hz. Şevde (radıyallahü anha):

–           “Allah ve Rasülüne asi olmaktan Allah’a sığınırım. Ya Rasulallah! (sallallahü aleyhi ve sellem) ben onun göbeğini kestim, bunu yapmaya da mecburdum” dedi.

Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem):

-“Çocuğu bana getir” dedi.

Hz. Şevde (radıyallahü anha) çocuğu getirince sarı bezi attı ve çocuğu beyaz bir beze sardı.”

Evde Suret Bulundurmanın Yanlışlığı

Aişe (radıyallahuanha) şöyle buyurmuştur:

Kumaşına resimlerle desen yapılmış yastık satın almıştım. Odama girmekte olan Rasulullah (sallallahüaleyhi ve sellem) onu görünce kapıda durdu, içeri girmedi. Yüzünden hoşuna gitmeyen bir şey olduğunu anlayınca:

-“Ya Rasulallah! Ne yaptım? Yanlış bir şey yapmışsam tövbe edeyim. Allah’a ve Resulüne döneyim” dedim. Rasulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ‘de:

-“Bu yastık ne?” dedi. Ben de:

-“Üzerine oturman ve dayanman için aldım” deyince:

-“Bu resimleri yapanlara kıyamet günü azap edilecek, bu yaptığınız şeylere can verin denilecek. Resimler olan eve rahmet melekleri girmez” buyurdu. (Tergib ve Terhib, 6/61)

“Bu meleklerden maksat, bereket ve rahmetle inen istiğfar melekleridir. Bir de Allah dostlarını ziyaret ve zikir meclislerinde bulunmak için dolaşanlardır, günah ve sevapları yazan melekler ise bir an bile mükelleften ayrılmazlar.

Hadis-i şerifte geçen suret ve resimden maksat, ağaç ve deniz gibi manzara resmi olmayıp, canlıların resmidir.

Zira, bu evler putların/heykellerin bulunduğu evlere benzediğinden, seçkin melekler Allah (celle celalühü)’ya isyana sebep olan şeylere çok kızdıkları için böyle şeylerin

bulunduğu yere girmezler.”

Bu hadis-i şeriften anlaşıldığı üzere gerek çocuğun bulunduğu oda, gerek     giydiği  kıyafet  ve eşyaların

hiçbirinde resim olmamasına dikkat edilmelidir.

Buna dikkat edilmemesi neticesinde rahmet meleklerinin bulunmaması ile çocukta korku, uyuyama, sebepsiz yere ağlama, sıçrama gibi manevî rahatsızlıklar görülebilir.

Çocukların Suret Olan Oyuncaklarla Oynamaları

İslam Alimleri tazim göstermemek, yüksek yerlere koymamak şartıyla çocukların suretli oyuncaklarla da oynamalarına cevaz vermiştir.

Ancak oyuncakları çocuğun oynamadığı vakitlerde kapalı bir kutuya koymak gerekir.

“Hz. Aişe (radıyallahü anha) ‘nın çocukluğu geride bırakmış olması gereken bir yaşta bile, hâlâ oyuncaklara yer verdiği görülmektedir.

Der ki:

“Rasulullah (sallallahü aleyhi ve sellem), Tebük veya Hayber seferinden dönmüştü. Evin ön kısmında örtü vardı. O sırada esen rüzgar, Aişe’nin oyuncak kızlarının üzerindeki perdeyi aralamıştı. Rasulullah (sallallahüaleyhi ve sellem):

“Ey Aişe, bu da ne?” dedi.

“Kızlarım” dedim. Bunlar arasında parçadan iki kanat da eklenmiş birde at vardı, (onu göstererek):

“Aralarında gördüğüm şu da ne?” dedi.

“Bir at” dedim.

“Ya üzerindeki ne?” dedi.

“Kanatları” dedim.

“Hiç kanatlı at olur mu?” diye takıldı.

“Duymadın mı, Hz. Süleyman (aleyhisselam)’ın kanatlı atı vardı” cevabım üzerine Rasulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) dişleri görününceye kadar güldü”,”1,181

W W W

8-        “TAHNİK: Hurma ve benzeri bir şeyi ağızda çiğnedikten sonra çocuğun damağını onunla ovmak demektir.

Çocuğun karnına ondan bir şeyler gidinceye kadar çocuğun ağzı açılarak tahnik edilmesi sünnettir.

Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) “acve” denen iyi cins hurmadan üç adediyle tahnik ederdi.

Sahabe-i Kiram Efendimiz (radıyallahü anhum) Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’in mübarek tükürüğü ile bereketlenmek için çocuklarını Peygamber Efendimiz

(sallallahü aleyhi ve sellemj’e getirirlerdi.

Nitekim Hz.Aişe validemiz (radıyallahü anha) yeni doğan çocukların Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellemj’e getirildiğini, O’nun (sallallahü aleyhi ve sellem) da bunlara hayır dua edip tahnikte bulunduğunu bildirir.

Bu sünnet yerine getirilmeden evvel çocuğun ağzına hiçbir şey konulmaması hususunda Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) klZI Hz. Fatıma (radıyallahü anha) ‘ya haber göndermişti.

Hatta Hz. Ali (radıyallahü anh)                                 Peygamber Efendimiz

(sallallahü aleyhi ve sellemj’in emrinin Hz. Hasen (radıyallahü anh)’da uygulanıp Hz. Hüseyin (radıyallahü anh’da uygulanmamasın­dan dolayı Hz.Hasen (radıyallahü anhj’ın daha bilgili olduğunu itiraf ederdi.”’1191

Fakihi Hz’nin Ahbar-u Mekke kitabında, Rasulullah (sallahü aleyhi ve sellem) Efendimizin ZEMZEMİ ACVE HURMASI ile karıştırıp torunları Hz. Haşan ve Hüseyin (radıyallahü anhümaj’nın damağını oğuşturduğu zikredilmiştir.

Bu sünnet aynı zamanda bebeğin zeki olmasını sağlayan bir ilaçtır.11201

MÜHİM HATIRLATMA: “İslam terbiyecileri bu sünneti çocuğu bir ALİME götürerek tahnik ettirmek suretiyle devam ettirmişlerdir.”’1211

OSMANLI DEVRİNDE VELADET (DOĞUM) MERASİMİ

“3İ alum ola ki, bil kimsenin bil çocuğu dünyaya gelse, 3ledinenin adetine göle, kakıncı günü bil kat yeni elbise giydilip, teltemiz yıkayıp, saçını talayıp, gülsuyu ve gülyağı ile koklayıp, aklaba ve yakmlalı da yeni elbiselel giymiş olduklalı balde akşam namazından sonla düücle-iSaadete dahilolullal.

Çocuğu ya müsteslim, ya nakib-i dKalem (tülbe mu hafızı) eline alıp “3)es tul destul CÇa LR. asu Ulah (sallallahü aleyhi ve sellem) ” deyip salat-u selam edelek puşide-i saadet’in (tülbe öltüsünün) altına koyup üstünü öllellel.

Cümlesi kaimen (ayakta) salat-u selama başlallal. Lljı’ınu dakika miktalı geçtikten sonla yine Oestul ya (Rasulallah (sallallahü aleyhi ve sellem) ” diye masum yavluyu yelinden alıllal, anasına teslim edelekevine götülürler.

CBu münasebetle ağalala bahşişlet velme k adettil. 3İ edinede helkes bilil ki, ne kadal çok ağlal bil çocuk da olsa, hiç sesiniçıkalmaz.

Ckseli çocuklal tülbe öltüsünün altından çıkaltılılken ağızlalmı oynatıllal. Oeygambel Cfendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’in mübalek çileliyle hulma yedildigini söylellel.

Onun iğin CM edine’de dünyaya gelenin başka beldelerde doğanlar üzeline bir rüçhanı (üstünlüğü) vardır. Oeygambel elinden hulma yediği için  kendine halkına sevgi beslemek, Cfendiıniz (sallallahü aleyhi ve sellem)’e sevgi beslemek demektil. Çünkü onlal, o ^Jüce Zatın (sallallahü aleyhi ve se Hem) hemşelilelidil.

Cenab-ı Odak an-be-an kalbimizde muhabbet elini çoğaltsın.

9-     DUA: “Çocuğa yapılan dua doğumun ilk gününde tahnik sırasında yapılan duadan ibaret değildir.

Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ileri yaştaki çocuklara da dua ederdi. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) nazarında dua; müminin silahı, dinin direği, göklerin ve yerin nurudur.

Hatta doğum vesilesi ile verilen ziyafetten bir gaye de çocuk için başkalarının duasını kazanmaktır.

Muaviye b. Kurre (radıyallahüanh) diyor ki:

– “Oğlum İyas dünyaya geldiği vakit Ashab-ı Nebi’den bir grup davet ettim. Onlara ziyafet verdim. Yemeği yedikleri zaman dua ettiler. Ben onlara “Siz dua ettiniz, Allah duanızdan dolayı sîzleri mübarek kılsın. Şimdi de ben dua edeceğim, siz amin deyin,” dedim ve çocuk için dini ve aklı hususunda pek çok duada bulundum.”,”0231

“Muaviye b. Kurre (radıyallahü anh) bu duanın etkisini yıllar sonra dahi üzerinde hissettiğini söylemiştir.”0241

Mahmut Efendi Hazretleri (kııddise Sırruhu) ‘nurı Annesinin Çocuğu İçin Dua Etmeye Verdiği Önem.

“Efendi (Kazletlelimizin ((Mahmut (Jstaosmanoğlu kuddise sılluhu) komşusu olanüMevlüde dline deldi ki:

“İİatıma anne ve bizlel, gelil kaynağı olalak devamlı bahçe işlelinde çalışıldık. (Jşlelimiz devamlı ve çok yoğun olduğu için boş vakitlelimiz olmazdı. <dncak yağmullu havalalda (Falıma anne oğlu Efendi (Fazletlelini (kuddise sılluhu) hemen kucağına alıl o köy senin bu köy benim dolaşıl, nelede alim – fazıl bil hoca efendi bilil ise duyal ise ona gidel ve:

“Oğluma dua edin büyük bil insan olsun ” deldi. Oğlu için daima dua istel ve dua edeldi.

Fatıma annenin bu huşu dolu amelini, aklabası ((afiye teyzemiz şöyle dile getiliyol:

 

“Efendi (Kazletlelimizin (kuddise sılluhu) mübalek ailesi çok ihlaslı idilel. iDevamlı zikille meşgul olullaldı. (Tespih ellelinden düşmez, dünya kelamı <dllahü (Fealadan ziyade kolkal, bahçeye gidelken bile ((Kulanı yanlalmdan ayılmazdı. Olada bile istilahat edelken okullaldı.

dlamahlem meselesine, halemlik selamlığa çok dikkat edellel, hatta küçük çocuklaldan bile kaçallaldı. Efendimizin melhume annesine bil gün:

“FBunlal daha küçüktül, çocuktul ” denildiğinde; ıŞimdiki çocuklalın bilmediği bil şey val mı? Onlal namahlemdil evladım! ”deldi.

O zamanlal (Balaban camiinde muhtelem 3?ehhap (Koca Efendi gölev yapıyoldu. (Fatıma anne fılsat buldukça:

“(Ben gideyim Oğehhap Sfoca’ya FMah mudum için dua yazdılayım ” del, oğlu için yağmul – çamul, bayıl – düzlük demez gidel gaylet edeldi.

(Bu da yetmez devamlı (Mekke’ye, (Medine’ye gidenlel ile çok sevdiği oğlunun büyük bil insan, cJlllah dostu olması niyetine kağıtlal göndelil, (Ravza-ı (Mutahhala başında oğlu için özel dua ettimdi..

10-   “Çocuğun sağ kulağına Al-i İmran suresinin 36. ayetini okumak sünnettir.”

(Hanne validemiz Hz. Meryem validemizi dünyaya getirdiği zaman bu kelimeleri söylemiştir.)

11-   “İbni Rezin’in Müsned’indeki rivayete göre Rasulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz doğan çocuğun sağ kulağına ihlas Suresi’ni okumuştur.”

12-   “Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellemj’e İslamiyet üzere doğan bir çocuk getirildiğinde:

“Ya Rabbi, bunu salih kullarından eyle!

Bunu Müslüman olarak büyütüp yetiştir”

diye dua ederdi.”

13-  Hamile olan kadın yeni doğum yaptığında, bir tane kuru soğanı kesip göğüs uçlarına koyar, iki saat sonra soğanları alıp göğsünü iyice siler de sonra emzirirse hiç yara olmaz.

14-   Anne çocuğunu ilk olarak emzireceğinde sağ göğsünden emzirmeye dikkat etmelidir.

15-  Anne çocuğunu besmelesiz emzirmemeli; bilhassa cünüp olarak emzirmekten çok sakınmalı, abdestle emzirmeye gayret etmelidir.

Efendi Hazretlarimiz (kuddise sirruhu)’nun Ankara vekili olan Münir Hocamız bebeğine dua istemek için gelen annelere, abdestsiz emzirmemeye dikkat etmelerini tembih eder.