Enes B. Mâlik

By | 15 Nisan 2015

enes-b-malik    Enes b. Mâlik’e, Rasûlullah’a (s.a.s.) on yıl hizmet ettiği için, “Hâdimü’n- Nebî” lakabı verilmiştir. Hz. Peygamber Medine’ye hicret ettiğinde henüz on yaşında, okuryazar ve zeki bir çocuk olan Enes’i annesi Rasûlullah’ın (s.a.s.) hizmetine verdi. Enes b. Mâlik, Hz. Peygamber’in vefatına kadar on yıl onun hizmetinde bulundu.

Rasûlullah’ın (s.a.s.) terbiyesiyle yetişen Enes onunla birlikte Hudeybiye Antlaşması, Hayber seferi, Umretü’l-kaza, Mekke’nin fethi, Huneyn savaşı, Tâif Kuşatması ve Veda haccında bulundu. Yaşının küçüklüğü sebebiyle savaşçı olarak katılamadığı Bedir savaşında da Hz. Peygamber’in yanından ayrılmamıştır.

Enes’in sahip olduğu üstün meziyetleri, uzun yıllar Rasûlullah’ın (s.a.s.) hizmetinde bulunup onun terbiyesiyle yetişmesi yanında, Hz. Peygamber’in sevdiği ve takdir ettiği bir aileye mensup olmasıyla da açıklamak mümkündür. Rasûlullah (s.a.s.) zaman zaman Enes’lerin evine uğrar, yemeklerini yer, orada öğle uykusuna yatar, ev halkına cemaatle nafile namaz kıldırırdl. Hicretten hemen sonra Muhacirlerle Ensar arasında yapılan kardeşlik bağı merasiminin bu ailenin evinde cereyan etmesi onların ashap içindeki yerini gösteren bir başka husustur. Annesi Ümmü Süleym’in isteği üzerine Rastı- lullah (s.a.s.) Enes’e ömrünün uzun, evladının çok, malının bol olması ve bazı rivayetlere göre cennete girmesi için dua etmiştir. Bu duaların bereketiyle Enes 100 yıldan çok ömür sürmüş, soyundan gelen 120’den fazla kişinin öldüğünü görmüş ve hemen bütün kaynaklarda belirtildiğine göm bahçesindeki ağaçlar yılda iki defa meyve vermiştir. Kuraklık yüzünden mahsulün zarar gördüğü kendisine söylendiği zaman, yağmur için dua etmiş ve yağmurun yağdığı görülmüştür.
Hz. Peygamber’in hizmetinde bulunduğu yıllarda ondan birçok hususu öğrenmesi, uzun hayâtı boyunca Rasûlullah’tan (s.a.s.) öğrendiklerini öğrel meye çalışması, Enes b. Mâlik’in en önemli yönünü teşkil eder. Rasûlullah’ın (s.a.s.) eğitim ve öğretim tarzına, insanlara, özellikle de çocuklara kat >ı hoşgörüsüne ve diğer ahlakî davranışlarına dair birçok bilgi onun vasıl.ı sıyla rivayet edilmiştir. Barış zamanında ve sefer esnasında Rasûlullah’ın (s.a.s.) yanında kaldığını, her zaman onun istediği gibi davranamadığını, bununla birlikte ondan bir defa bile azar işitmediğini, bir hatası yüzünden kendisini uyaracak olan hanımlarını: “Bırakın çocuğu! O Allah’ın diledi ğinden başka birşey yapmamıştır” diye yatıştırdığım nakleder.
Çocukluğunda geçen olaylardan birisini kendisi şöyle anlatır:
“Çocuklarla birlikte oynuyordum. Rasûlullah (s.a.s.) olduğumuz yeri geldi. Bize selâm verdi. Sonra elimden tutup beni bir işe gönderdi. Kendi»! de bir duvarın gölgesinde oturarak geri dönmemi bekledi. O’nun emrini yerine getirmek için gittim, yerine getirdim ve sonra gelip sonucu kendisine bildirdim. Sonra da evime döndüm. Annem Ümmü Süleym neden geciktiğimi sordu. Ben de: ‘Rasûlullah, beni bir işe gönderdi’ dedim Annem: ‘Ne işi?’ dedi. Ben de: ‘Sırdır’ diyerek söylemedim. Annem benim bu tavrımı çok beğenmiş olacak ki bana: ‘Oğlum, Rasûlullah’ın sırlarını iyi sakla!’ dedi!’
Rasûlullah’ın (s.a.s.) genellikle ‘Yavrucuğum” diye hitap ettiği, bazen “İki kulaklı’ (zü’l-üzüneyn) diye takıldığı Enes, iyi bildiği sünnete uygun şekilde yaşamaya çalışırdı.