– İstihaze kanı gören kadın hakkında mezhep imamları ihtilaf etmişlerdir:
Ebu Hanife: “Hayız kanamasında âdeti olan süreye göre hareket eder.Tabii ki hep aynı sürede başlayıp aynı sürede biten bir âdeti varsa. Şayet böyle bir âdeti yoksa hayız kanı ile istihaze kanı arasındaki özelliklerden kaynaklanan farkın dikkate alınması gerekmez. Hayız için söz konusu olan sürenin en azı kadar hayızlı olarak durur.” diyor.
İmam Malik’e göre ise müstehaze olan kadın için âdet olan bir süre dikkate alınmaz. Dikkate alınacak şey, iki kan arasındaki farktır; şayet fark edilebiliyorsa. Fark edilemiyorsa hiç hayız olmamış sayılır, namaz kılmayı sürdürür. Bu ikinci ve üçüncü (ve devam eden) aylara göredir. İlk ayda ise gene Malik’ten iki rivayet vardır. Bunların meşhur olanı bu durumda olan kadının hayız süresinin en çoğuna riayet etmesidir.
İmam Şafiî’ye göre ise kadının temyiz (ayırdetmesi) ve belirli âdeti olup olmadığına bakılır.
Şayet her ikisi de varsa ayırd etmeye göre hareket eder.Ayırd etme özelliği yoksa âdet (belirli süre) durumuna göre hareket eder. Her ikisi de yoksa, ilk defa kanama gören durumda olur, ki bunun hükmü daha önce geçmiştir.
Ahmed b. Hanbel’e göre, âdet ve temyiz özelliklerinin ikisi de varsa âdete göre hareket eder.
Her ikisi de yoksa iki görüş var:
Birisi: Hayız süresi kadar durur.
Diğeri: Kadınların çoğunca âdet olan 6 veya 7 gün hayızlı olur.