Dört Mezhebe Göre İkrar

By | 29 Haziran 2015

dort-mezhebe-gore-ikrar– Hür ve baliğ olan kimse varisi dışında bir başkasının üzerinde hakkı olduğunu söylerse o kimseye ikrarını yerine getirmesi ge-rekir. Bundan dönmesi mümkün değildir. Bunda ittifak vardır.

– Borçla ilgili ikrar sağlıkta da hastalıkta da aynıdır. İtiraf edilen borç hakkında itiraf yapılan kimselere alacakları nisbetinde verilmesi gerekir. (İtiraf edenin ölümü halinde) bıraktığı mal itiraf ettiği borcun tamamını ister karşılasın, ister karşılamasın.
Malik, Şafiî ve Ahmed b. Hanbel’e göre (haklarında alacaklı oldukları kimseler) alacakları nisbetinde hasım olurlar. Ebu Hanife’ye göre, sağlıklı iken borcu olduğunu itiraf ettiği kimsenin hasta iken itiraf ettiği kimseye göre öncelik hakkı vardır, önce o alacağını alır. Malı artarsa hastalığında borçlusu olduğunu itiraf ettiği alacaklılar alır. Malından bir şey artmaz ise bunlara bir şey yoktur.

– Bir kimse vefat ettiği hastalığında iken bir varisi için borç itirafında (ikrarında) bulunursa:
Ebu Hanife ve Ahmed b. Hanbel’e göre varis için yapılan ikrar asla kabul edilmez. Malik’e göre hakkında ikrarda bulunulan kimse (kayırmak, mal kaçırmak gibi şeylerle) suçlanamaz birisi ise ikrarı geçerlidir. Suçlanabilir birisi ise ikrarı geçersizdir. Bunun örneği şöyledir:

İkrar eden kimsenin bir kızı, bir de kardeşinin oğlu olup, kardeşinin oğlu için ikrarda bulunsa suçlanmaz. Fakat kızı için ikrarda bulunsa suçlanır. (Yani kızını kayırma ihtimali vardır.)
Bu konuda Şafiî’nin iki kavlinden tercih edileni varis için yapılan ikrarın sahih ve makbul olmasıdır.