– Kötürüm olmak, aşırı derecede düşkün veya iyileşmesi ümid edilmeyen hastalığa tutulmak sebebiyle kendisi haccetmekten aciz olan kimse kendisi adına haccedecek kimsenin (haccetmesi için ihtiyaç olan) parayı bulduğu takdirde kendisine hac farz olur (Bu durumda gerekeni) yapmazsa hac borcu zimmetinde yerleşir Bu Malik dışındaki mezhep imamlarına göredir. Malik’e göre bu durumdaki kimseye hac farz olmaz. Hac ancak bizzat kendisi haccetmeye gücü yeten kimseye farz olur.
– Kendisi adına ücretini ödeyerek birisine haccettirdiği zaman bizzat kendisi haccetmiş gibi olur. Bunda ittifak vardır. Ancak Ebu Hanife’den bir rivayete göre ücreti ödenerek gönderilen kimse hacı olur, gönderene de hac için yapılan masrafın sevabı olur, rivayeti vardır.
– Kör kimse kendisini götürecek, yolu gösterecek birisini bulduğu takdirde bizzat kendisi haccetmesi farz olur. Yerine vekil olarak birisinin haccetmesi caiz olmaz. Bu Ebu Hanife dışındaki mezhep imamlarına göredir. Ebu Hanife’ye göre Hac farzı, körün malına taallûk eder. Dolayısıyla yerine vekil gönderir.