Diş Dolgusu veya Kaplama Gusle Engel midir?

By | 4 Şubat 2015

dis-dolgusu-veya-kaplama-gusle-engel-midir   Bir zaruretten dolayı dişe dolgu veya kaplama yaptırılırsa, artık o dolgu ve kaplama maddesi dişin kendisinden sayılır. Bu bakımdan da gusle bir engel teşkil etmez. Ayrıca boyacının tırnağındaki boya, dişlerin arasındaki ve oyuk dişin içindeki yiyecek artıkları da gusle mâni değildir.
Hanefî mezhebine göre ağız ve burnun içi vücudun dış kısmından sayılmaktadır. Bundan dolayı farz olan gusül esnasında ağız ve burna su verip iç kısmını ıslatmak gerekir.

Diş dolgusunun ve kaplatmanın gusle mâni olduğunu söyleyen kimseler bu esastan hareketle, dişine kaplama ve dolgu yaptıranların gusüllerinin sahih olmadığı kanaatini taşımaktadırlar.Bilindiği gibi, diş çürüyünce ve içi oyulunca, ya çekilip protez yapılmakta veya oyuk kısım doldurulmaktadır. Protez esnasındaki yandaki dişler inceltilerek üzerine kaplama geçirilmektedir, haliyle bu tedavi bir zaruretten dolayı yapılmaktadır.

Bugün diş tedavisinde bu iki yoldan birisi mutlak sûrette uygulanmaktadır. Dolgu yapılmadığı takdirde çürümeye engel olunamadığından, çürüyen diş kaybedilmektedir. Bunun önüne geçmek için de dolgu yapılarak diş uzun bir müddet koruma altına alınmaktadır. Böylece bu işlemin zaruret olduğu kendiliğinden anlaşılmaktadır.İşte böyle bir zaruretten dolayı dişe dolgu veya kaplama yaptırılırsa, artık o dolgu ve kaplama maddesi dişin kendisinden sayılır. Bu bakımdan da gusle bir engel teşkil etmez.

Bu meseleye ışık tutacak bir hâdise Asr-ı Saâdette de meydana gelmişti. Sahabilerden Afrece bin Es’ad’ın İslâmiyetten önce vuku bulan bir savaş esnasında burnu kesilmişti. Bundan sonra gümüşten bir burun taktırdıysa da kötü bir koku neşrettiğinden rahat edemedi. Sonunda durumu Resulullah’a (a.s.m.) anlattı. Peygamber Efendimiz, altından bir burun yaptırıp taktırmasını tavsiye etti.İşte bu hadisten hareket eden, başta İmam Muhammed olmak üzere bazı İslâm âlimleri takma ve doldurma diş yaptırmada bir sakıncanın bulunmadığını; hattâ bunun altın madeninden yapılması hususunda ruhsat bulunduğunu ifâde etmektedirler. Bu meselenin esasını, meâlini verdiğimiz hadis-i şerifin izahında bulmak mümkündür. Ayrıca boyacının tırnağındaki boya, dişlerin arasındaki ve oyuk dişin içindeki yiyecek artıklarının gusle mâni olmadığı fıkıh kitaplarımızda ifâde edilmektedir. Dış dolgusu da buna benzer bir durumdur.Diş arasındaki yemek artıklarını gidermek ve tırnaktaki yağlı boyayı temizlemek mümkün olsa da, gusül esnasında dolgu yapılan dişin içini boşaltıp yıkamak mümkün değildir. Bunun için dolgu da gusle mâni olmaz.

Diş kaplaması veya dolgusu bir zarûretten dolayı yapılırsa -ki genellikle öyledir- bu bir nevi çürüyen dişi tedâvi şeklidir; o zaman gusle mâni olamaz. Bu zarûretin dindar ve salâhiyetli bir doktor tarafından tespit edilmesi gerekmektedir.
Bu vasıfta bir doktorun tavsiyesiyle yapılan kaplamanın dinen bir sakıncasının olmadığını ve altta kalan dişin, ağzın görünen kısmından çıkıp, görünmeyen kısmın hükmüne geçtiğini ifâde eden Bediüzzaman Hazretleri bir mektubunda, bir sual vesilesiyle bu durumu şöyle izah eder:
“(Kaplamanın altının) gusülde yıkanmaması guslü iptal etmez. Çünkü, üstündeki kaplama yıkanıyor, onun yerine geçiyor. Evet, cerihaların (yaraların) üstündeki sargıların zarar için kaldırılmadığından ceriha yerine yıkanması, şer’an o yaranın guslü (yıkanması) yerine geçtiği gibi, böyle ihtiyaca binâen sabit kaplamanın yıkanması dahi dişin yıkanması yerine geçer, guslü iptal etmez.
“Ve’l-ilmü indallah, madem ihtiyaca binaen bu ruhsat oluyor, elbette yalnız süs için, ihtiyaçsız dişleri kaplamak veya doldurmak bu ruhsattan istifâde edemez. Çünkü, hattâ zarûret derecesine geldikten sonra böyle umûmü’l-belvâda eğer bilerek sû-i ihtiyariyle olsa o zaruret ibâheye (mubah olmasına) sebebiyet vermez. Eğer bilmeyerek olmuş ise zarûret için elbette cevaz vermez.”

Ancak çıkarılıp takılabilecek diş ve protezlerin gusül sırasında, ağzı yıkarken çıkarmak gerekir.Bu mesele sadece Hanefi mezhebinde mevcuttur. Diğer mezheplere, meselâ, Şâfiî mezhebine göre gusülde ağzın yıkanması farz olmayıp sünnettir.Bu mezhebe göre, dişin gerek dolgu, gerekse kaplama ve protez yapılması hiçbir şekilde gusle mâni olmaz.