Dinimizde Kürtaj Ve İlgili Hükümler

By | 4 Haziran 2015

dinimizde-kurtaj-ve-ilgili-hukumler    Kürtaj hakkında ciddi bir zaruret bulunmadıkça, yapılmasının caiz olabileceğini söyleyen yok gibidir. Ruh üflenme süresinin yüzyirmi gün olduğu hadisle bildirilmiştir. Buna göre dört aya varan bir hamileliğe, sağlıkla ilgili ciddi bir sorun çıkmadıkça müdahale edilemez. Bunda bütün İslam bilginleri söz birliği etmiş gibidirler. Organları belli olan çocuğunu düşürür, ya da aldırırsa, ölü olarak düşmesi halinde çocuğun âkilesine “ğurra” denen para cezası, canlı olarak düşürmesi ve sonra ölmesi halinde ise, tam bir diyet öder1.
Ana rahminde şekillenmeye başlayan ceninin kürtajla alınması üzerine çok fazla görüş öne sürülmüştür. Çoğu meselede olduğu gibi, kürtaj konusunda da imamların ufakta olsa görüşleri farklıdır:
a) Hanefî imamlarına göre, ana rahminde teşekkül eden çocuğu -zorunlu kalınmadıkça- kürtajla aldırmak, cinayettir.
Cenin, bir insan sayıldığı için bir can kabul edilir ve onu aldırmak cinayetle eş tutulur. Diğer taraftan cenin tam anlamıyla bir insan değil, anneye yapışık bir parçadır. Çünkü henüz ondan ayrılmamıştır.
Hanefi müctebidler ceninin bu iki tarafını göz önünde bulundurarak kürtajı gerçek anlamda bir cinayet saymamışlardır. Fakat teşekkül etmiş bir can olduğu için miras, neseb ve vasiyet konularında kendi başına bir can sayılmıştır.
Hamileliğin dört ayı bitmeden, yani çocuğa ruh verilmeden, nebati hayat halindeyken çocuk düşürmek caiz görülmemiştir. Müslüman ve sözüne güvenilir bir doktorun sıhhi ve zorunlu bir durumu ortaya koyması ile câiz ola!
b) Mâliki, Şafii ve Hanbeli imamlarına göre: Kürtaj iki cinse karşı işle: cinayettir. Çünkü burada ceninin hayatına bir tecavüz söz konusudur.