Çocuğa Altı Yaş Öncesi Ne Verilebilir ?
Altı yaşında (bazen beş buçuk yaşında) çocuk üç yaşlarında olduğu gibi tekrar olumsuz davranışlar göstereceği bir döneme adım atmıştır. Çevresiyle çatışmaya girer, uyumsuzluk gösterir. Her zaman birinci ve en iyi olmak ister. Bu dönemde çocuk mantıksal düşünmeyi öğrenmeye başlamıştır. Bu dönemde çocuğa bol bol dini hikayeler okumalı, bununla kalmayarak onları hafızasında tutmasını sağlamalı ve sorular sorarak zihnini çalıştırmayı öğretmelisiniz.
Her ne kadar çocuklar üç-dört yaşlarından itibaren sorular sormaya başlasa da onların bu sorularının bir yetişkin gibi anlamak ve anlatılanı tam anlamak veya cevabım kavramak şeklinde olmadığını bilmelisiniz. İşin hakikatinde çoğu zaman çocuklar sordukları sorunun cevabıyla çok fazla ilgili değillerdir. Ancak beş-altı yaşlarından itibaren çocuğun sorduğu sorular gelişi güzel sorulan sorular değil, dinlenmek ve cevaplarını öğrenmek içindir ki bu da çocuğun kendisine verilenleri almaya hazır olduğu manasına gelmektedir. Bu sebeple özellikle beş-altı yaşlarında soruları soruları ciddiye almalı gerektiği gibi cevaplandırma gayreti içine girmelisiniz.
Üç yaşında sıbyan mektebine başlayan çocuk, bu yaşta hafızlık kabiliyetine sahipse hafızlığa çalışmasına devam edilir. Bu devam meselesi tamamen çocuğun kabiliyeti ölçüsüne uygun olmalıdır. Hafızlıkta en önemli mesele, çocuğun kabiliyetini tespit ederken, onun her gün ne miktar ezber yapabileceğine karar verirken, çocuğun zekasıyla beraber, azmi, gayreti veya sıkılganlığı, uzun süre odaklanabilme, hususu göz önünde bulundurulmalıdır. Yarım saatte 1 sahife ezberleyecek kadar zeki çocuk, sıkılgan olduğundan zorla başında tutulmaktansa, yarım sayfayla neşe içinde hafızlığına devam edilebilir. 1 sahifeyi 2 saatte ezberlemeye zorlanan çocuklardan, sırf azim ve gayreti neticesi, tavşanla kurbağa hikayesi misali sonuçlar görülmektedir.
“Allah her kişiyi VÜS’A’sıyla mükellef tutar” ayeti mucibince, çocuğun VÜS’A’sının tespiti en doğru şekilde yapıldığında; hafızlıktan sıkılma gibi, Kur’an’dan uzaklaşma korkusu yaşanılmayacağı gibi, büyük başarılar görüleceği kesindir.