Gazete ve dergiler, sürekli vücudunu satanlar konusundaki yazılarla dolup taşmaktadır. 1983 yılında, son on yılda Türkiye’deki fahişe sayısının yüzondokuz kat arttığı bildirilmiştir. 1987-1988 arası fuhuş sektöründe çalışanların sayısının, polis kayıtlarına göre on kat arttığı belirtilmiştir.
Önceleri belli evlerde ve eğlence yerlerinde yapılan pazarlamalar, sonralan sokaklara taşmıştır.
Sosyolojik araştırmalar hemen hemen bütün toplumlarda fahişeliğin sapkın bir davranış olarak tasavvur edildiğini ortaya koyuyor. Toplumun bu baskı ve dışlamalarına rağmen fahişeliğin sürmesi, şuursuz denilebilecek şekilde ve kolayca para getirmesinden kaynaklanmaktadır. Fuhuş yapanların büyük çoğunluğu bu işi, çok para kazanmak, daha iyi bir yaşam sürdürmek için yaptıklarını söylüyor. İşsizlik nedeniyle, ailesini geçindirmek için bu işi yaptığını söyleyenler de bulunmaktadır.
Ailelerin parçalanması ve boşanmaların artması, kadınların fahişe olmasında önemli bir rol oynamaktadır. Kocası tarafından içki içirilip arkadaşlarına sunulma, aşık olduğu gencin bekâretini bozup bırakması, bu yola düşenlerin değişmeyen acıklı hikâyeleri arasındadır.