Category Archives: Peygamberler Tarihi

Hz. Muhammed (S.A.V.)’in Hastalığı ile İlgili Dördüncü Olay

    Abbas oğlu Hadl’dan (Allah ondan razı olsun) der ki: — Hazret-i Resulullah (S.A.V.)’in hastalığının şiddetli zamanında elimi tutup evinden dışarı çıktı. Mescide gelerek minberde oturdu. Bilâl Habeşî’ye şu buyruğu verdi: — Yâ Bilâl! Halka nida kıl ki benim son vasiyetimi dinlesinler. Burada hazır olsunlar. Bilâl da emredileni yaptı. Medine halkı bunu işitince alışveriş… Read More »

Hz. Muhammed (S.A.V.)’in Hastalığı ile İlgili Üçüncü Olay

    Medineli Ansar Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’in hastalığının günden güne arttığını görünce içlerinde sabırları evlerinde rahatları kalmadı. Şaşkına dönerek Mescid-i Nebevî’de bir araya geldiler. Hazret- i Abbas ile oğlu Fadl, Ali (Allah onların yüzünü kerîm kılsın) birbiri ardınca Hücreyi Peygamberî’ye girip AnsaPın hallerini bildirdiler. O da eli ile işaret ederek: — Ansar ne diyor? diye… Read More »

Hz. Muhammed (S.A.V.)’in Hastalığı ile İlgili İkinci Olay

     Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’in hastalığı artıp şiddet bulunca Ashab-ı Kiram mübarek hücresinde toplandılar. Resulullah (S.A.V.): — Divit ve kâğıt getirin! Size vasiyet edeyim ki benden sonra kötü yola düşmeyesiniz! dedi. Bu zaman ashab fikir ayrılığına düştüler, kimisi: — Resulullah (S.A.V.)’in buyruğu ile amel etmek gerektir! dediler. Kimileri de: — Bu söz hastalık demlerinde söylenilen… Read More »

Hz. Muhammed (S.A.V.)’in Hastalığı ile İlgili Birinci Olay

    Şöyle de söylenilmiştir: — Hastalık şiddetini arttırınca Hazret-i Muhammed (S.A.V.): — Bana kızım Fâtımatüz Zehra gelsin! dedi. Fatıma (Allah ondan razı olsun) hemen geldi. Peygamber (S.A.V.) onu göğsüne doğru çekti. Sonra kulağına bir şey söyledi. Fatıma ağladı. Yine kulağına bir söz fısıldadı. Hazret-i Fatıma bu sözlerden sevinç duydu. Bu hadisi rivayet eden Ayşe… Read More »

Hazret-İ Muhammed (S.A.V.)’in Hastalığı Dördüncü Rivayet

    Bişr bin Bera bin Mağrudun anası der ki: — O Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’in hastalığında evine vardım. Sıtma tutmuştu. Harareti haddi aşkındı. Kendilerine: — Yâ Resûlâllah! dedim. Ben hiçbir zaman böyle bir zahmet, ıstırap görmedim. O da şöyle buyurdu: — Benim sıtmam çetindir, serttir! Bu da sevabımın ziyade olmasından ötürüdür. Ey Ümmül Besâsâ! Halk… Read More »

Hazret-İ Muhammed (S.A.V.)’in Hastalığı Üçüncü Rivayet

     Ebû Said-i Hudrî’den (Allah ondan razı olsun) şöyle rivayet edil­miştir: —      Ben Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’in huzuruna vardım. Üstü, bir kadife ile örtülüydü. Sıtmanın ateşi o kadifeden dışarı çıkıp fış­kırdığı sanılırdı. Elimizi mübarek tenine dokunduramıyorduk. Şaşır­dık. Resulullah (S.A.V.): —      Belânın en şiddetlisi peygamberlerin başına gelir! Ama nebile­rin belâya sevinmeleri sizin verilen bir hediyeye sevinmenizden… Read More »

Hazret-İ Muhammed (S.A.V.)’in Hastalığı Birinci Rivayet

     Muhammed (S.A.V.) ölüm hastalığında o kadar ıstırap çekti ki daima döşeğinde sağa, sola döner, dururdu. Hazret-i Ayşe (Allah o hatundan razı olsun) dedi ki: — Yâ Resûlâllah! Eğer bizim başımıza bu hal gelseydi, ona gazap olmuştur! derdik. Resulullah (S.A.V.) ona şu cevabı verdi: — Yâ Ayşe! Hastalık bana güç, çetin olarak geldi. Her… Read More »

Hazret-İ Muhammed (S.A.V.)’in Hastalığı İkinci Rivayet

    Abdullah bin Mes’ud (Allah ondan razı olsun) der ki: —      Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’i görmeğe gittiğim zaman kendisi­ni sıtma tutmuştu. Ateşi sıcaklığı o kadar artmıştı ki mübarek vücu­duna elimi dokunduramadım. O zaman: . —      Yâ Resûlâllah! dedim. Sıtma size çok hararet vermiş!..O da şöy­le buyurdu: —      Sizden iki kişinin sıtması kadar var!.. Ben de:… Read More »

Hazret-İ Muhammed (S.A.V.) ‘in Hastalığı Neydi?

    Ayşe-i Sıddıka (Allah ondan razı olsun) der ki: — Resulullah (S.A.V.)’in marazı Meymune’nin evinde oldu. Onun nöbet günüydü. Oradan benim evime geldi. Bana da başağrısı gelmişti. Ben: — Ah başım! dedim. Hazret-i Resulullah (S.A.V.): — Yâ Ayşe! dedi. Eğer Ahiret’e gidersen sana ne zarar olur ve ben seni teçhiz ve tekfin ederim. Namazını… Read More »

Hicretin Birinci Yılı : Selman-ı Farisi’nin İslam’a Gelişi

İbni Abbas (Allah ondan razı olsun) rivayet eder ki: — Selmân-ı Fârisi (Allah ondan razı olsun) bana şöyle dedi: — Ben bir bahçıvan oğluydum. İsfahan köylerinden Hay adındaki köyde babam mal sahibi bir kişiydi. Bana gayet çok sevgisi vardı. Ateşe tapardı. Gece-gündüz beni evden dışarı bırakmazdı. Evde ateş yakar, ona tazimde bulunurdu. İbâdeti ile vakit… Read More »