Bedir Savaşı (H. 2 / M 624)

By | 5 Temmuz 2015

bedir-savasi-h-2-m-624    Müslümanlara Mekke’de her türlü işkenceyi reva gören müşrikler, onlan Medine’de de rahat bırakmadılar. Medine’deki münafık ve yahudileri müslümanlara karşı kışkırttılar.
Peygamber Efendimiz (sav) Medine’de düşmana karşı çok dinamik bir yöntem izlemiştir. Niyetlerini öğrenmek için sürekli bilgi toplamış, hareketlerini takip etmiştir.
Müşrikler, büyük bir ticari kervanı Şam’a gönderdiler. Bu kervanın amacı müslümanlara yapılacak bir saldırı için hazırlık olabilirdi. Kervanın hareketini önlemek üzere Peygamber Efendimiz (sav) 305 kişilik bir grupla yola çıktı. Bunu öğrenen müşrikler, bin kişilik kuvvetli bir orduyla Medine’ye yöneldiler. “Bedir” denilen mevkie gelince konakladılar ve Bedir Kuyusunu kontrol altına aldılar.
Müslümanların niyeti savaş değil, kervana engel olmaktı. Müşriklerin kervanı, kurtulmak için yol değiştirdi. Peygamber Efendimiz (sav), ashabıyla istişareler yaptı. Temel sorun, kervan mı takip edilmeli, yoksa Mekke’den üzerlerine gelen orduyla mı savaşılmalıydı. Savaşa karar verildi. Müslümanlar Bedir’e geldiklerinde suyu müşriklerin kontrol ettiğini gördüler. Ve mecburen kumluk bir alanda düzen aldılar. Su sıkıntısı baş gösterdi. Fakat, Allah (cc) onlara yardım etti. Gece bol yağmur yağdı. Peygamber Efendimiz (sav), Allah (cc)’a şöyle dua etti: “Ya Rabbi! Bana vaat ettiğin yardımı bugün ver.” Sonra, secdeye vararak şöyle yalvardı:
“Ya Rabbi! Bir avuç müslüman bugün telef olursa, yeryüzünde sana ibadet edecek kimse kalmayacak.”
Müslümanlar iman dolu bir enerjiyle, yiğitçe savaştılar. Allah (cc) da onlara yardım etti. Düşman 70 ölü 70 de esir bırakarak kaçtı. Müslümanların 14 şehidi vardı. Bu, müslümanlar açısından kesin bir zaferdi.
Müşriklerin ağır yenilgisi Mekke’de büyük bir yas ve korkuya sebep oldu. Peygamber Efendimiz (sav)’e en çok düşmanlık edenlerden Ebu Leheb, üzüntüsünden öldü.
Müslümanlar ise, zafer sevinciyle Medine’ye döndüler. Peygamber Efendimiz (sav), esirlere iyi muamele edilmesini emretti.
Esirlerin bir kısmı fidye (kurtuluş parası) karşılığı serbest bırakıldı. Parası olmayanlardan okuma yazma bilenler, on müslüman çocuğa okuma yazma öğretmesi karşılığında serbest bırakıldı.