Alış-Verişte Dürüstlük

By | 10 Nisan 2015

Alış-Verişte DürüstlükAlış-Verişte DürüstlükAlış-Verişte Dürüstlük

Hakîm İbnu Hizam -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: Al­lah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Satıcı ve müşteri birbirlerinden ayrılıncaya kadar satışın tamam­lanması veya feshi konusunda seçme hakkına sahiptirler.” Hemmâm dedi ki: Yazdıklarım arasında şunu da buldum: “Üç kere tercihte bu­lunur. Eğer satıcı ve alıcı gerçeği söylerler ve söylemeleri gerekenleri gizlemeden açıklarlarsa yaptıkları satış bereketli kılınır. Yalan söyler­ler ve gizlerlerse belki kâr ederler ancak satışlarının bereketi gideri­lir.”

Vaaz

Alış-verişte malın ve paranın durumunu olduğu gibi söylemek, varsa kusurlarını gizlememek veya yalan beyânda bulunmamak temel ilkedir. Doğru sözlülük, ticârette ve kazançta bereket vesilesidir. Aksi ise, alış-verişte hayır ve bereket bırakmaz. Doğruluğun ekonomiye bu açıdan etkisi inkâr edilemez.

Hadis, kazanma ve kâr kavramına ahlâkî ve mânevî boyut getir­mektedir. Demek ki kazanma sadece rakamla ifâde edilecek bir konu değildir. Onda bir de “bereket ve hayırlılık yönü” yani “meşrûiyet” ta­rafı vardır. Bu da dürüstlük ile sağlanabilmektedir. Yalan söyleyerek veya malın ayıbını gizleyerek, daha doğrusu karşısındakini aldatarak para kazanmak mümkün ise de bu, müslümanca bir tavır değildir. Zira Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem bir başka hadîs-i şerifinde “Bizi aldatan bizden değildir” buyurmuştur. 0 halde müslümanın ger­çek kazancı, bütün muamelelerinde müslümanca yani dürüst davran­maktadır. Doğru sözlülük, özellikle kul haklarıyla ilgili konularda çok daha büyük önem arzetmektedir.

Bu açıdan bakıldığı zaman ticârî reklâmların çığırtkanlığa varma­ması, yalan ihtivâ etmemesi, malın vasıflarını dosdoğru aksettirmesi gerekmektedir. Aksi halde büyük ölçüde bir aldatma söz konusu olur. Yalana dayalı reklâmlarla elde edilen servetlerin, eninde-sonunda el­den çıkacağı, kimseye hayretmeyeceği açıktır. Bu durum, sayısız misal­leriyle ortadadır.

Haksız kazanç”, “kara para” gibi kavramlar, müslümanın dürüst­lük vasfına terstir. Az da kazansa müslümana doğruluk yakışır. Çünkü bereket dürüstlüktedir. Allah’ın bereket verdiği kazanç ise, asla küçük değildir.

Vaazdan Öğrendiklerimiz:

Alış-verişe konu olan malın ve paranın ayıbını açıklamak gerek­lidir. Gizlemek haramdır. Kusurun sonradan ortaya çıkması pazarlığın feshine sebeptir.
Yalan berekete mânidir.
Doğru tâcir az kâr etse de kazancının bereketini görür.