Abdest, Başlı Başına Bir Temizliktir

By | 20 Nisan 2015

abdest-basli-basina-bir-temizliktirEfendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) abdesti, evin önünden geçen bir nehre benzetir ve müminin günde beş defa, o nehirde yıkanmasıyla üzerinde hiçbir kir ve pasın kalmayacağını bildirir. Bu yüzden, ibadete niyetlenen her mümin, abdest alırken Rabbin huzuruna çıkma havası içinde abdestini alır ve belki dış temizliğinden çok iç temizliğine önem verir. Zira o, dışın temiz olması nispetinde, içte bir karanlık kendini gösterir ve hissettirirse, iç ve dış bütünlüğü sağlanamadığından münafık olma endişesini taşır ve elini yüzünü üçer defa yıkayıp onlardaki tozu toprağı temizlemenin yanı başında, içinde bir kısım eracif ve çirkefle Rabbin huzuruna çıkmayı O’na karşı bir saygısızlık addeder. “Cenab-ı Hak, cesetten ziyade, kalbe bakar.” ; dıştaki temizliğe karşı içte bir fersûdelik ve köhnelikle kendi huzuruna gelenleri, huzurundan kovabilir. Bu yüzden dış temizliği, mümin için aynı zamanda bir iç temizliği mahiyeti taşır. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), bir hadis-i şeriflerinde: “Uykudan uyanınca, sizden hiç kimse, üç sefer yıkamadıkça ellerini kaba sokmasın. Çünkü o, ellerinin geceyi vücudunun neresinde geçirdiğini bilemez.” buyurur. Günümüzde bu mesele bir hekime sorulsa, ihtimal mikropların daha çok koltuk altı gibi rutubetli yerlerde yaşadığını söyleyecek, sadece bir tırnak arasında bile milyarlarca mikrobun barınabileceğini ve içine daldırılacak kabı bir anda kirletip mikrobik hastalıkların insan vücuduna bu yolla sirayet edebileceğini haber verecektir. Dolayısıyla insan, gece farkına varmadan elinin koltuk altında ya da vücudunun herhangi bir yerinde dolaştığını bilemez. O halde, mesele ister hekimlik açısından ele alınsın, ister namaz için taharete vesile sayılsın, isterse bunlar hiç düşünülmeden Resulü Ekrem’in fermanına iktida havası içinde, “O emrettiği için yapıyorum.” denilsin fark etmez; zira bu bir temizlik meselesidir. Günahlardan ancak Allah’ın affetmesi halinde kurtuluruz. Kirli elin hatası ise, onun güzelce yıkanmasıyla zail olur. Dolayısıyla günde beş defa abdest alan bir insan, ne iç duruluğunu bulandırmak suretiyle Rabbisine karşı hata eder; ne de herhangi bir şekilde vücuduna mikrop bulaştırma hatasına maruz kalır. Abdest, bütün bunlara keffaret olur ve müminin derecesini yükseltir. Mümin, daha ellerini suyun altına götürürken, çoktan Rabbin mehafet ve mehabeti altında bir abdest alma havası içine girer ve dünyaya ait fuzûli söz ve sohbeti bırakır. Ne havanın soğukluğu, ne de sıcaklığı, onun tastamam bir abdest almasına mani olmaz. “Ey iman edenler! Namaza kalkmak istediğinizde yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedip topuklarınızla birlikte ayaklarınızı da yıkayın..” (Maide suresi, 5/6] fermanına uyarak tam bir taharet içinde Rabbin huzuruna gelir. Bu durumu ifade sadedinde sarf edilen, “Allah’ın günah ve hataları silmeye, handikapları def ü ref etmeye ve dereceleri yükseltmeye vesile kıldığı şeyler, size söyleyeyim mi?” sözlerine karşı, Sahabe’nin: “Evet ey Allah’ın Resulü, söyleyin!” dediği ve Allah Resulü’nün de: “Zahmetine rağmen abdesti tastamam almak.” şeklinde ifade ettiği hadis-i şerifinde O (sallallâhu aleyhi ve sellem), “esbiğ” kelimesini kullanır ki bu, eksiksiz, tastamam ağıza, burna dolu dolu su vermek, elleri ayakları iyice yıkamak demektir Yine hadiste “ale’l-mekârih” ifadesi kullanılır ki bu da, bütün zorluklara rağmen, soğuk-sıcak demeden suyun başına koşup tastamam abdest almak demektir. Aynı kelime “abdestin size zararı olmadığı sürece” manasına da gelir. Diğer taraftan hasta bir insan, eğer su ile abdest aldığında hastalık artacaksa veya iyileşmesi gecikecekse bu durumda teyemmüm edebilir. Aynı şekilde soğuk su ile gusul abdesti aldığında hastalanma tehlikesi varsa yine teyemmüm edilir.

Suyun fiilen veya hükmen (suyun mevcudiyeti ile birlikte kullanılamadığı durumlar) olmadığı zamanlarda ise teyemmüm edilir ki bu da ayrı bir nimettir.
Hasılı; mümin, aldığı tam bir abdestle, dışa ait bütün pislikleri izale ettiği gibi, içte de bir temizlik yapmış olacak ve her türlü çirkinliklerden uzak bir halde Rabbin huzuruna gelecektir.